“el-Melik” ism-i şerîfi, “mülk-milk” mastarlarından türetilmiştir. Sahip olmak anlamına gelen bu kelime, Allah Teâlâ için kullanıldığında hakikî manasıyla buluşur. Mevlâ Teâlâ, Fâtiha Sûresi’nde on sekiz bin âlemlerin Rabbi olduğunu beyan etmiştir. Bu hakikat, Mevlâ Teâlâ’nın bütün âlemlerin mâliki olduğunu ifade eder. Bu malûmat ışığında el-Melik ism-i şerîfinin açık anlamı: “Mülkün, kâinatın yegâne sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan” şeklinde ifade edilebilir.
Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadîs-i şerîflerde bu hakikati beyan sadedinde daha pek çok delil bulunur. Tâhâ Sûresi’nin 114, Zümer Sûresi’nin 67, Mü’minûn Sûresi’nin 116, Haşr Sûresi’nin 23 ve Cuma Sûresi’nin 1. ayet-i kerimesi, Allah Teâlâ’nın “el-Melik” ism-i şerîfinin manasına delâlet eden ayet-i kerimelerdir.
İstisnasız her şeyin sahibi O’dur. Dünyada insanların sahip olduğu birtakım şeyler ve makamlar varsa da bunların hepsi gelip geçidir. İnsan son nefesini verdiği anda ne bir malı kalır, ne de bir makamı! Ceza verme, mükâfatta bulunma, hüküm verme ve saltanat yalnızca O’na mahsustur.
Allah Teâlâ’nın hükümranlığı genel hatlarıyla üç yönden incelenir. Bunların ilki; itikadî hükümlerdir. İnsanın inancını ve Rabbiyle olan manevî münasebetini düzenleyen bu hükümlerin yanında amelî hükümler, imanın eserini ortaya çıkaran ve samimiyetin göstergesi olan hükümlerdir. Ahlâkî hükümlerle beraber, fertten aileye ve topluma varıncaya kadar insanlığa yön veren asıl unsurlardır. Mevlâ Teâlâ’nın “el-Melik” ism-i şerîfini hakkıyla içselleştirebilmek bu üç alana ait hükümleri benimseme ve yaşamayla mümkün olur.
Bu idrak noktası aslen, Peygamberlerin (hepsine selâm olsun) idrak noktasıdır. İnsanların da bu idrak seviyesinden, samimiyet ve takva ölçüsünde payları vardır.
Mü’minler bu ism-i şerîfin manasına inanarak Allah Teâlâ’nın yegâne Rab olduğunu sindirir ve böylece şirkin nüfuzuna açılan kapıları kapatırlar. Tasarrufun asıl sahibinin O olduğu bilinciyle, maddeye ve manaya yönelik bakış açılarını İslâm’a uygun bir şekilde geliştirirler.
“Yâ Melik” nidasıyla el-Melik ism-i şerîfinin zikrine devam edenler, manası üzere tecelli ve eserlere nail olurlar. Bu zikri virt edinenler; kötülüklerden emin olur, zalimin karşısında güçlü olur; çevrelerinde sevilip sayıldıkları gibi, birtakım sırlara da vakıf olurlar.
Not: Yazı başındaki arkaplan görseli “Helen Abbas”a aittir. İsmi belirtilmeden kullanılması yasaktır.
Ben bu ismi şerifin bu kadar faziletli olduğunu bilmiyorum sayenizde öğrenmiş olduk Allah bu yazıyı yazandan da yayınlayandan da razı olsun. bundan sonra bu ismi sürekli söylemeye dikkat edeceğim.